22 Kasım 2010 Pazartesi

Dönem Sonu Yorgunluğu

Şu sonuna yaklaşmakta olduğumuz dönem hiç şüphesiz bu okulda geçirdiğim en yoğun dönem oldu. Benden kaynaklanmayan (ama belki biraz daha tedbirli davransam önüne geçebileceğim) bir takım olaylar silsilesi sonucunda haftada iki gün yerine dört gün ders vermem gerekti. Buna ilave olarak dersleri verdiğim okul evime (en az) bir buçuk saat mesafede olunca ve derslerden biri daha önce hiç anlatmadığım bir ders olunca haftanın yarısından çoğunu bu verdiğim dersler ile uğraşarak geçirmek zorunda kaldım, geriye pek fazla vakit kalmadı.

Sadece ders vermekle bitse iyi; bunun üstüne aldığım dersler, tez hocası ile görüşmeler, seminerler, konferanslar (ki bir önceki yazıda bu konferanslardan birini anlatmıştım), sınavlar ve bir sürü ıvır zıvır eklenince açıkçası haftasonu dışında kafamı kaşıyacak vakit kalmadı. Haftasonları da zaten genelde bu yorgunluğu atmaya çalışmak (ve başaramamak) şeklinde geçti. Şimdi bakıyorum da neredeyse iki aydır bir şey yazmamışım buraya, ama sebebi unuttuğumdan değil bu saçma sapan yoğunluk yüzünden.

Yoğunluk aslında halen devam etmekte, hatta bu yazıyı sınav kağıdı okumaya kısa bir mola vererek kaleme alıyorum. Aralığın ilk haftasına kadar da sanırım devam edecek bu yoğunluk. Neyse ki pek bir şey kalmamış...

Bir dahaki sefere, büyük ihtimalle bu yoğunluğu atlatınca, "Gezdiklerim, Gördüklerim, Yaşadıklarım" köşesinin ikinci yazısını beğenilerinize sunacağım. Gerçi o yazının çoğunu yazdım ama son düzenlemeleri yapıp görselleri eklemek biraz zaman alacak. O zamana kadar sağlıcakla kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder