7 Mart 2013 Perşembe

Ayrılık

Akşam saatleri, dışarısı karanlık. Yağmur yağmaya başlıyor, ne kadar da uygun diye düşünüyorum, kasvetli başlayan güne kasvetli bir son. Ne yapsam olmuyor, kafamı toparlayamıyorum. Ne zaman ki düzeldim, iyiyim diyorum, iki dakika sonra gene başlıyorum onu düşünmeye. "İletişim kuramıyoruz, ben gidiyorum." dediğinde daha yeni uyanmıştım, kendime bile gelemeden çıktı gitti. Gerçek sebebin ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yok, öğrenebileceğimi de zannetmiyorum. "Ne yapacaksın, nerede kalacaksın?" diye sordum, bir şeyler geveledi. Arkasından sadece "Gitme, lütfen gitme!" diyebildim ama dinlemedi. Ben de kafamda soru işaretlerim ile öylece kalakaldım. O saatten beridir de tam anlamıyla ruh gibi dolaştım durdum evin içinde. Biraz Cenk-Erdem dinleyeyim, belki iyi gelir dedim ama bir keyif alamadım. Televizyon izleyeyim bari dedim, salak salak ekrana baktığım ile kaldım. O da bir işe yaramadı. Önceki akşam beraber sipariş ettiğimiz pizzayı çıkardım dolaptan, bir kısmını yemiş gitmeden. Gene onu düşünmeye başladım. Koydum bir film izledim, bilgisayar oynadım, sözlükte biraz vakit geçirdim ama hiç biri fayda etmiyor; bir an için kafamı boşaltsam da daha sonra düşünceler katlanarak geri dönüyor bana. Kitap okumaya cesaret bile edemiyorum, biliyorum çünkü ne olacağını. En son yatayım bari dedim, girdim buz gibi yatağın içine. O da bir işe yaramıyor, çok değil daha bir gün önce aynı yatakta birbirimize sarılışımızı, onun vücudunun sıcaklığını hissedişimi düşünmeye başlıyorum. En sonunda kalkmaya ve kafamdakileri yazıya dökmeye karar verdim, belki bir faydası olur diye.

Yağmur durdu, aynı onunla olan ilişkimiz gibi kısa sürdü. Şimdi dışarısına sessizlik hakim, ara sıra gelen insan sesleri bozuyor sessizliği. Hafta içi olduğu için bir iki saate kalmaz o sesler de kesilir. Düşünüyorum, böyle bir anda çekip gitmesinin sebebini merak ediyorum ama gelmiyor aklıma mantıklı bir şey. Doğru dürüst bir tartışma bile yaşamış değiliz, sebebi her ne ise konuşup anlaşarak çözemeyeceğimiz bir şey olduğunu hiç zannetmiyorum. Ama o böylesini tercih etti, kim bilir, belki de böylesi daha iyi. Gerçi düşünüyorum da, uzun uzun tartışsak, onun üstüne çekip gitse daha mı iyi olurdu? Bir taraftan hayır ama öte yandan da evet, gene belki aklımda olurdu ama hiç olmazsa tartıştık da gitti derdim, böyle hiç beklemediğim bir anda kendimi ortada kalmış gibi hissetmezdim. Arada telefonla arasam mı diye düşünüyorum, ama neye yarayacak ki? Geri gel desem gelecek mi? Sanmıyorum. Bilmesem kalacak bir yer bulabilip bulamadığını merak ederim ama bilgisayar kayıtlarına baktım, bir hostelde rezervasyon yaptırmış bugünden döneceği güne kadar. E-mail mi yazsam acaba diye düşünüyorum, ama kim bilir eline ne zaman geçer? Hem ne diyeceğim? Beni ne kadar üzdüğünden mi bahsedeceğim yoksa hiç bir şey olmamış gibi şehirde tek başına neler yaptığını mı soracağım?

Eskiden bu tip konular kafama bu kadar takılmazdı, gidiyorum diyene gitme demek bir yana arkasından bile bakmazdım. İnsan zamanla değişiyor olabilir, ya da belki daha önceki ilişkilerimin hepsinin bir kaç ay ya da yıl sonra biteceğine emin olduğum için o ilişkiler bittiğinde buna kıyasla fazla bir şey hissetmemişimdir, bilemiyorum. İkisi de doğrudur belki. Tek bildiğim kendimi berbat hissettiğim ve bunun bir süre daha böyle devam edeceği. Kafamda bin bir türlü derdin olduğu şu dönemde en son ihtiyacım olan şey de buydu, o da eksik kalmadı.

Şu bir hafta nasıl geçecek bilmiyorum. İki ay boyunca e-mail üzerinden aktarılan duygular, yapılan planlar, kurulan hayaller, üstüne bir haftalık bir beraberlik, sonra da bu... Gel de çık işin içinden çıkabilirsen. Son altı senedir yanlız yaşamışken tekrar yanlızlığa alışmak çok zor olmaz diye düşünür insan ama hiç de değil işte öyle, o bir hafta içinde nasıl da alışmışım ona. Evde benden başka bir ses, bir soluk olmasına, birlikte yemek yemeye, birlikte film izlemeye, sarılıp uykuya dalmaya alışıvermişim. Yanımda olmasa bile e-mail yolu ile bir şeyler paylaşabilmek güzeldi, şimdi büyük ihtimalle o da olmayacak. Ben, kırılan hayallerim, hiç bir zaman gerçekleşemeyecek planlarımız ve hüzünlerim baş başa kaldık. Anlaşıldı, bir sevgililer gününe daha yanlız gireceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder